Gebelikte Beslenme

Kış Hastalıklarından Korunmada Hamilelerin Bilmesi Gerekenler

Kış Aylarında Hamilelerde BeslenmeGebelik kadın için doğal fizyolojik bir olaydır. Gebelikte kadının normal fizyolojisinin üzerine fetal (anne karnındaki bebek) büyümenin de eklendiği değişiklikleri kapsamaktadır. Bu süreç beslenme konusunda denge ilkesinin hakim olduğu bir süreçtir. Özellikle grip mevsimine girdiğimiz bu dönemde anne adaylarının almaları gereken enerjiyi doğru yiyecek ve içeceklerden karşılaması gerekmektedir.Öncelikle; Kış hastalıkların en önemli doğal İlacı SU’dur.
Havaların ısınması ile vücut yüzey ısımızın artmakta ve sıvı ihtiyacımız da daha çok oluşmaktadır. Bu nedenle hamilelerin 12-14 su bardağı su içmesi gerekmektedir. Enfeksiyon hastalıklarında, ateşli hastalıklarda su doğal ilaçtır. Vücudun detoksifikasyonu yani arındırılması için ihmal edilmemelidir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için ve gebelikte artan protein gereksinimi açısından yumurta olmazsa olmaz!
Yumurta içeriğinde bulunan elzem protein ve yağ asit içeriği ile gebelikte her gün tüketilmesi önerilen bir besindir. Haşlanmış olarak, rafadan veya özellikle C vitamini yüksek sebzeler ile omlet olarak pişirilince grip savar olarak savaşacaktır. Özellikle ıspanak, soğan, yeşil biber, pırasa, havuç, kabak, karnabahar gibi sebzeler ile omlet, mücver olarak yemek yapılıp çorbalara da ilave edilerek kullanılabilen bir besindir. A vitamini Antioksidandır, kış hastalıklarına karşı Korur!
Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerde bulunan A vitamini güçlü bir antioksidandır. A vitamini savunma sistemimizi güçlendirmede en önemli rolleri üstlenen bir vitamindir. Bu besinlerin belirli ölçülerde tüketilmesi hastalıklardan korunmada önemli rol oynar.Kış sebze ve meyveleri düzenli ve dengeli tüketilmelidir. Turunçgiller C vitamini yönünden zengin olduğu için bağışıklık sisteminizi güçlendirerek bulaşıcı hastalıklar açısından savunma gücünüzü artırmaktadır. Bu sebeple portakal, mandalina, greyfurt, kivi, limon, nar tüketimine önem verilmelidir.
  • Kalsiyumun zengin kaynağı olan süt, yoğurt ve peyniri belirtilen miktarlarda tüketilmeleri gerekmektedir.
  • Kuru baklagil ve bulgur karışımı yemekleri; portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşilbiber, taze soğan gibi C vitamininden zengin sebze ve meyvelerle birlikte sık yemek hem demir emilimini artırır hem de hastalıklara karşı olan savunmayı destekleyici bir öğün haline gelmektedir.• Vitaminlerin zengin kaynağı olan sebze ve meyveleri her gün düzenli olarak kahvaltı ve öğünlerde tüketmek gerekir.
  • Kuru meyveler ve kuruyemişler yoğun enerjileri yanında, demir ve kalsiyum gibi minerallerden zengin olduğu için beslenmede uygun şekilde ağırlıklarını kontrol ederek tüketilmelidir. Demir ve kalsiyum da bağışıklığı destekleyen minerallerdir.
  • Sebzelerin, makarna ve eriştenin, mercimek, nohut ve kuru fasulyenin haşlama sularını dökmeleri, bu yiyecekleri önceden yıkayıp ıslattıktan sonra pişirmek oluşacak vitamin kayıplarını en aza indirgeyecektir.
  • Yenilen yiyeceklerin besleyici değerini korumak ve özellikle anemiyi önlemek açısından yemeklerle birlikte çay içmemeleri, çayı ikindi ve kuşluk gibi öğün aralarında (yemek yedikten 1-2 saat sonra) açık ve limonlu olarak içmeleri, içecek olarak ıhlamur, nane,kuşburnu ve papatya gibi bitki çaylarını tercih etmeleri çok önemlidir.
Yoğurt ve kefir gebelikte önemli!
Yoğurt prebiyotiktir, yani probiyotiklerin üremesini artırır. Kefir probiyotiktir, yani kendisi yararlı mikroorganizmadır. Kefir içindeki mikroorganizmalar bol miktarda vitamin (K vit, B1 vitamini, pantotenik asit, niasin, folik asit B 12, ve biyotin) sentezi yaparlar. Kefir içeriğinde bulunan prebiyotik bakteriler sayesinde bağırsak florasında hastalık yapıcı patojen bakterileri yok etme görevini de üstlenir. Böylece kolay kolay birçok hastalığa karşı koruyucu etkis vardır. Yoğurt ve kefir antioksidan özelliği nedeni ile de enfeksiyonlara karşı azalan direncin artmasını sağlamaktadır. Yoğurt ve kefir gebelikte önemli!
Gebelik döneminde kabızlık çok yaşanmaktadır. Kış aylarında hareketin de azalmasıyla bu şikayetler daha da artmaktadır. Kabızlık yaşanmaması için günlük su tüketimi 2 litrenin altına düşmemelidir. Her öğün pişmiş sebze ve salata tüketilmeli, öğün aralarında meyve, meyve kompostaları ya da hoşaf tercih edilmelidir. Kabızlıkta kuru erik, kuru kayısı, kuru incir ve armut çok yardımcıdır. Meyvelerin suyunu içmektense, posasıyla tüketmek bağırsaklar için daha etkilidir. Posa yönünden zengin olduğu için kurubaklagiller, tam tahıllı ekmekler, yulaf ezmesi tüketimine özen gösterilmelidir. Kış Aylarında gebelerde olmazsa olmaz besinler;
· Sarımsak; Sarımsağın yapısında bol miktarda su, fruktoz içeren karbonhidratlar, kükürt bileşikleri, protein, lif ve serbest amino asitler bulunur. Sarımsak ayrıca yüksek miktarda saponin, fosfor, potasyum, kükürt, çinko, orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks vitaminlerini içerir. Sarımsağın bağışıklık sisteminin baskılanmasını önleyerek kansere karşı etkili bir silah olabileceği belirtilmektedir. · Kivi, portakal, limon, greyfurt ve nar suyunda anthsiyaninler ve güçlü antioksidant flavonoidler nar suyunun rengini sağlarlar. Nar antioksidan ve anti-tümör etkisinden dolayı ilaç olarak da tanımlanabilir. Kivi dünyada yoğun olarak tüketilen 26 meyve içerisinde besin maddesi yönünden en zengin meyvedir. Kivi meyvesinin 100 gramında ortalama 100-400mg C vitamini bulunur. Ayrıca magnezyum içeriği bakımından da en zengin, yüksek potasyum miktarı ve düşük sodyum ile yine meyveler içerisinde ön sıralarda yer almaktadır. E vitamini, bakır, fosfor, B2 vitamini ve A vitamini bakımından da iyi bir içeriğe sahiptir.